Tüm göz Eş anlamlılar
Akrabalık Eş anlamlılar: aile, kan, eti, hisse senedi, soy, akraba, ilişki, akrabalık.benzeşme, bağlantı, ilişki, ilişki, dernek.Akredite Eş anlamlılar: tasdik.Akredite Edilmiş Eş anlamlılar: sertifikalı, tanınan, resmi, nitelikli, yetkili, görevli, kiralanan, lisanslı, güçlenmiş, onaylanmış, deputized, onaylanan, onaylı, için kefil.Aks Eş anlamlılar: şaft, milli, eksen, çardak, mandrel.Aksaklığı Eş anlamlılar: uygunsuzluk, görevi kötüye, ahlaksızlık, misdoing, kötülük, sukut, suç, hata, yersiz, günah, suç, yaramazlık, edepsizlik, terbiyesizlik.Aksaklık Eş anlamlılar: aksilik, arıza, budak, hitch, pat, düzensizlik, süreksizlik, sarsıntı, pip, jounce.Akşam Eş anlamlılar: düşüş, çürüme, azalmakta, yaş, alacakaranlık, sonbahar, son bacak, kuğu şarkı.alacakaranlık, alacakaranlık, akşam vakti, havva, sundown, günbatımı, asr, suare.Akşam Vakti Eş anlamlılar: gece.Akşam Yemeği Eş anlamlılar: bayram, ziyafet, yaymak, şenlik, regalement, patlama.Aksama Eş anlamlılar: bağlayın, katılmak, kravat, koşum, bağlama, tasma, eklemek, urgan, dümeni, uğraşmak.budak, yakalama, zorluk, dezavantaj, engel, engel, engel, handikap, sorun, hata, aksaklık.Aksesuar Eş anlamlılar: ek, ek, ek, ilave, yardımcı, ikincil, bağımlı, yararlı, öneriliyor, yardımcı, arizi.ayrıca, ek, ek, ayrıca, yardım, kolaylık, sonradan, süsleme, ek, koltuk değneği, yardımcı,...Aksi Kimse Eş anlamlılar: söylenmek.Aksilik Eş anlamlılar: uygun, nöbet, rampage, patlama, sahne, fırtına, hiddet, snit, conniption, kapak.mischance, talihsizlik, ters, sıkıntı, acı, talihsizlik, contretemps, slip, yazıklar olsun, zarar, keder.Aksine Eş anlamlılar: farklı, ilgisiz, zıt, karşısında, birbirine benzemeyen, eşit olmayan, farklı, çeşitli, çeşitli, değişik, farklı, çeşitlendirilmiş, yersiz, uyumsuz.Aksiyom Eş anlamlılar: bilinen gerçek, varsayım, göz önüne alındığında, gerçeği, postülatı, teoremi, ilke, kural, yasa, kural, maxim, özdeyiş.Aksiyomatik Eş anlamlılar: aphoristic, nükteli, platitudinous.besbelli, kabul, anlaşılan, kabul edilen, apodictic, tartışmasız, sorgusuz, göz önüne alındığında, apaçık.Aktarma Eş anlamlılar: dikkatini dağıtmak.eğlenceli, eğlenceli, keyifli, hoş, esprili, oynak, kaprisli, sportif, aldatıcı, festival, eğlenceli.saptırmak.Aktarmalıdır Eş anlamlılar: açık.Aktivite Eş anlamlılar: görgü, sosyal güzeller, nezaket, nezaket, nezaket, görgü kuralları, protokol, kibarlık, ingiltere, sosyal gereksinimleri, politesse.Aktivizm Eş anlamlılar: ajitasyon, çatışma, katılımı, nişan, bağlılık, militanlığı, saldırganlık, gayret, şevk, şevk.Aktör Eş anlamlılar: fail, aracı, katılımcı, katılımcı, sanatçı, executor, faktör, failin, operatör, işçi, uygulayıcı, transactor, temsilcisi.tiyatrocu, oyuncu, oyuncu, sanatçı, oyuncu, yıldız, bayan,...Akut Eş anlamlılar: kritik, önemli, ciddi, ani, acil, ciddi, ciddi, tehlikeli.raf, baskın, ezici, dokunaklı, yoğun, delici, keskin, ağır, güçlü, derin.Al Yanaklı Eş anlamlılar: kırmızı.Alabora Eş anlamlılar: üzgün, devirmek, omurga, ipucu, ipucu, taşan, düzelme, kaplumbağa açmak, rulo, ters çevir.Alaca Eş anlamlılar: tasarlamak.Alacak Eş anlamlılar: stage-manage, senkronize, araya, koordine etmek, birleştirmek, düzenlemek, doğrudan, yürütmek, düzenlemek, şekil koymak.Alacakaranlık Eş anlamlılar: son güçlükle solumak, kuğu şarkı, düşüş, sonbahar, final, son hareket, sonunda, düşüşünü, çöküşü.sundown, alacakaranlık, akşam, günbatımı, gloaming, crepuscule, akşam...Alacakaranlıkta Eş anlamlılar: alacakaranlık.Alacrity Eş anlamlılar: şevk, istekli, coşku, gayret, hazırlık, içtenlik, şevk, zevkle.hız, hız, hazırlık, gönderme, çabukluk, aniden, sürat.Alaka Düzeyi Eş anlamlılar: yerindelik, uygulanabilirliği, yatkınlık, ilişkisi, uygunluğu, bağlantısı, ilişkisi, uygunluğu, rulman, ilişki, uygulama, uyumluluk, başvuru, congruity.Alan Eş anlamlılar: alan, bölge, mera, arena, lea, çayır, otlak, arsa, yeşil, savaş, tiyatro, sahne, çim, etki alanı, küre, bölge.aralığı, tatilde, dönem, dönem, streç, süre, süresi, yaş, süre, devir,...Alarm Eş anlamlılar: korku, endişe, korku, anksiyete, önsezi, panik, pertürbasyon, korku, tedirginlik, dehşet, sinirlilik.uyar, uyar, sinyal.korkutmak, affright, korkutmak, huzursuz, korkutmak, panik, dehşete...Alay Eş anlamlılar: şaka, jest, gibe, şaka, lampoon, alay, raillery, hile, kapari, şaka, horseplay.alay.şaka, jest, şaka, budala, kızdırmak, lampoon, alay, alay.alay, hor, alay, küçümseme, alay, taşlama,...Alaycı Eş anlamlılar: çok saçma.küçümseyen.çaprazla, çarpık, çarpık, eğilmiş, bükülmüş, yerinden, çarpılmış, deforme olmuş, bozuk ters.ironik, acı, kuru, tuhaf, alaycı, alaycı, komik, sapık,...Alayı Eş anlamlılar: sistematize, methodize, düzenleme, sipariş, standartlaştırmak, kontrol, hakim, boyun eğdirmek, insanlıktan, bureaucratize, motorize, gaddarlaştırmak, propaganda, beyin yıkamak,...