Tüm göz Eş anlamlılar
Benim Eş anlamlılar : taş ocağı, kazı, çukur, mevduat, roda, dikiş, krater.yoklama, araştırmak, içine bakmak, ses, quiz, pompa, defterleri, dokunun, boru, sifon, temin, altına almak.kaynak, mağaza, mother lode,...Benimsemek Eş anlamlılar : kabul, kucaklamak, desteklemek, korumak, sarılmaya, şampiyon, savunma, savunucusu, yayımlamak, lehine, için gitmek, artırmak.el koyma, uygun, talep üzerine, almak, kamulaştırma, ele...Benmerkezci Eş anlamlılar : egotistic.Bent Eş anlamlılar : eğim, eğilim, tutku, tercih, dürtü, yetenek, yetenek, püf noktası, yetenek, eğilimi, meyil, yaslanmış, mizaç, forte, mizah, mizaç, üzerinde belirlenen, koymak, sabit, ısrarlı, bertaraf,...Benumbed Eş anlamlılar : uyuşmuş, deadened, immobilize, felç, dondurulmuş, tepkisiz, duyarsız, anesthetized, uyutulmaz, yemekte, şaşkın, dulled, hayrete.Benzer Eş anlamlılar : benzer, akın, gibi eşleşen, yaklaşan, soydaş, homolog, benzer, ilgili, eşit, orantılı, eşdeğer, ünsüz.karşılaştırılabilir, akın, benzer, akraba, cognate, cana, yakın, benzer,...Benzerlik Eş anlamlılar : benzerlik, yazışma, meseli, benzetme, benzerlik, görünüş, eşlik, parallelism en büyük ölçüde, anlaşma, aynılık, birliğini, uyum, homoloji, yakınlık,...Benzersiz Eş anlamlılar : unexampled, daha önce görülmemiş, sui genel, tek, tek, yalnız, tekil, tek, tek ve biricik.olağanüstü, olağanüstü, eşsiz, eşsiz, eşsiz, benzersiz, dikkat çekici, sıradışı, üstün,...Benzeşme Eş anlamlılar : benzerlik.eğilim, eğim, düşkünlük, önyargı, sevme, tercih, meyil, meyil, sempati, yatkınlık, tutku, duyarlılık, hasret, iştah.Benzetimi Yapılmış Eş anlamlılar : yapay.Benzetme Eş anlamlılar : benzerlik, benzerlik, paralel, benzerlik, yazışma, karşılaştırma, denklik, homoloji, meseli.Benzetmek Eş anlamlılar : karşılaştırma, maç, ilgili, ayrýlabilir, bağlantı, denk.Beraberindekiler Eş anlamlılar : tutucular, tren, suit, takip, taraftar, kortej, entourage, eskort, konvoy, tabancanın.hangers-on, uydular, uşakları, sycophants, hirelings, hayranlar, claque, groupies, yes-men, adamları.Beraberliği Eş anlamlılar : standartlaştırmak, homojenize, düzen, pürüzsüz, denge, düzey, hatta.Berbat Eş anlamlılar : rezil, demek, nefret dolu, iğrenç, korkunç, korkunç, iğrenç, iğrenç, korkunç, korkunç.becerememek, pisliği, berbat, söylenmek, kötü yönetmek, geçinip, şaşırtmak, disorganize,...Bereket Eş anlamlılar : bol, bolluk, lütuf, taşma, plenitude, yeterlilik, genlik, savurganlık, fazlalığı, artı.servet, refah, zenginlik, anlamına gelir, servet.Bereketli Eş anlamlılar : bol.verimli, verimli, üretken, iç içedir, zengin, üretken, yaratıcı, yaratıcı.Berrak Eş anlamlılar : anlaşılır, berrak, düz, açık, mantıksal, basit, anlaşılır, anlaşılabilir, doğrudan, kesin, açık.açık, anlaşılabilir, anlaşılır, şeffaf, para, anlaşılır, düz, açık,...Bertaraf Eş anlamlılar : eğimli.Beş Parasız Eş anlamlılar : yoksul, muhtaç, yoksul, yoksulluk, iflas, beggared, kırdı, bezgin, sarılı, yoksul, muhtaç, yapılan istiyorum.Besetting Eş anlamlılar : zahmetli.Beşik Eş anlamlılar : çalıntı yapmak, hile, kopyalama, korsan, çalmak, soymak, almak, çalmak, kaldırın, purloin, yürütmek, çimdik, mağaza soygunculuğu, kale, vıcık vıcık, sökmek.doğum yeri, menşei,...Besili Eş anlamlılar : tombul.Besin Eş anlamlılar : eti.gıda.beslenme, besleyici, besleyici, besleyici, sağlıklı, sağlıklı, beslenme.Besleme Eş anlamlılar : yem, ensilage, silaj, yem, yem, hüküm, mera, otlak.besler, beslemek, sürdürmek, güçlendirmek, teşvik, destek, korumak, hitap, hoşça vakit geçirtmek, yakıt, bayram, yemek, hizmet sağlamak.Beslemek Eş anlamlılar : bakım, sevgili tutun, beslemek, değer, beslemek, hazine, ödül, sürdürmek, korumak, destek, takdir, şımartın.Beslenme Eş anlamlılar : gıda, eti, rızık, yem, geçim, yem, hükümler, erzak, viands, ekmek, et, gıda, yiyecek.Besler Eş anlamlılar : desteklemek, korumak, beslemek, yetiştirmek, ayrıca, abet, teşvik, teşvik, alttan yukarıya ittirmek.yem, sürdürmek, sağlamak, beslemek, hemşire, güçlendirmek, emzirmek, emzirmek.Besleyici Eş anlamlılar : besleyici, besin, besin, besin, sağlıklı, sağlıklı, faydalı, vücut geliştirme, sürdürülmesi.besleyici.Besmirch Eş anlamlılar : kusur, bozuk, leke, onursuzluk, debauch, smirch, toprak, kötülemek, iftira, smear, güvenini sarsmak, rezil, aşağılamak, iftira.Bespatter Eş anlamlılar : toprak.Bespeak Eş anlamlılar : göstermek, belli etmek, betoken, kehanette bulunmak, foreshadow, kehanet, delalet, önermek, için tanıklık, görüntülemek, göstermek, augured, delalet.Bestir Eş anlamlılar : uyandırmak, karıştırın, hareket, kışkırtmak, kışkırtmak, gidiş olsun, uyandırmak, hızlandırmak, hızlandırmak, eşya, basın, sürücü, teşvik, sor, itmek, etkinleştirmek, mevcut...Bestrew Eş anlamlılar : strew.Bestride Eş anlamlılar : adım.