Tüm göz Eş anlamlılar
Ace Eş anlamlılar : yıldız, şampiyon, top, kazanan, assolist, kral, kraliçe, bir ve yalnızca, uzman, ana, baş, süpermen.Acele Eş anlamlılar : hareket, hız, hız, sürücü, dalgalanma, ivme, sefer, çeviklik, hız, etkinlik, acele, acele, çizgi, kapış, telaş, acele, telaş.hız, gönderme, hız, hız, çeviklik, celerity, worldframe,...Aceleci Eş anlamlılar : hızlı, hızlı, hızlı, çökelti, döküntü, pervasız, aceleci, ani, itici, düşüncesiz.aceleci, acele, paldır, döküntü, küstah, itici, spontan, enerjik, şiddet, sert, şiddetli,...Aceleyle Eş anlamlılar : aceleci, koştu, dosyalarının, hızlı, hızlı, hızlı, paldır, itici, üstünkörü, slipshod, yüzeysel, dikkatsiz, çökelti.Acemi Eş anlamlılar : acemi, acemi, birinci sınıf öğrencisi, yeni, amatör, stajyer, askere, çırak, acemi, muhallebi, öğrenci, çaylak.amatörce.ressam.acemi, acemi, çıraklık dönemi, amatör, yeni, stajyer,...Acemi Çaylak Eş anlamlılar : acemi, yeni, yeni el, çıraklık dönemi, acemi, girenler, acemi, acemi, muhallebi, birinci sınıf öğrencisi, gosling, bebek, yeni gelen, çaylak.Acerbate Eş anlamlılar : rahatsız.Acerbity Eş anlamlılar : burukluk, acı, asit, keskinlik, önem, sertlik, acridity, pislik, unkindness, zulüm, düşmanlık, unfriendliness, soğukluk, hırçınlık.Açgözlü Eş anlamlılar : içine, paragöz, alımlarıyla, açgözlü, paralı, hırslı, cimri.açgözlü, paragöz, içine, cimri, bencil, alımlarıyla, paralı, yüksek faizli, rüşvet alan, yırtıcı,...Acı Eş anlamlılar : acı, acı, sıkıntı, sefalet, acı, keder, işkence, yazıklar olsun, gönül yarası, ızdırap, deneme, çile, yük, işkence, weltschmerz.sıkıntı, sorun, üzülme, zarar, dikmek, eziyet,...Acidulous Eş anlamlılar : asit.Açığa Vurmak Eş anlamlılar : ifşa, ifşa, duyurmak, bildirmek, söyle, ilan, iletişim, yayımlamak, itiraf, bildirmek, tattle, yayın, bilgilendirmek, salmak, kaçak, kazılardaki.ifşa, ortaya, sır, itiraf, çıplak, kaçak,...Açık Eş anlamlılar : out-of-doors, dışında açık hava, taze hava, açık havada, dış.belirgin, anlaşılır, bildirim, farklı, hatasız, patent, düz, belli, açık, apaçık, elle tutulur, görünür.genel,...Açık Büfe Eş anlamlılar : grev, vurmak, pound, dövmek, vurmak, kutu, manşet, şaplak, tokat, patlat, yumruk, vurmak, uzatmak, meyilli, yenmek, yumruklar, dövmek, thrash.Açık Fikirli Eş anlamlılar : alıcı, tarafsız, açık fikirli, mükellef, hoşgörülü, önyargısız, tarafsız, undogmatic, makul, uysal.hoşgörülü, açık fikirli, anlayışlı, erişilebilir, duyarlı, liberal,...Açık Kahverengi Eş anlamlılar : yalakalık yapmak, toady, düz, sürünmek, truckle, bootlick.Açık Saçık Eş anlamlılar : ruhlu, dinç, canlı, hareketli, keskin, ilginç, eğlenceli, uyarıcı güçlü.baharatlı, iştah açıcı, gönderen, utanmaz, düşündüren, müstehcen, indelicate, yüzsüz, ahlak kurallarına aykırı.Açık Sözlü Eş anlamlılar : dürüst, samimi, doğrudan, künt, çekincesiz, doğru sözlü, samimi, dürüst, inatçı, ifade.Açıkça Eş anlamlılar : açıkça belli ki, belirgin, açıkçası, açık açık, pointblank, samimiyetle, dürüst, samimi, besbelli, açıkça, patentli, açıkça, sadece.tam olarak, kesinlikle, kesinlikle, açıkça,...Açıkçası Eş anlamlılar : açıkça, tabii ki, patentli, açıkça, kuşkusuz, hiç şüphesiz, kuşkusuz, indubitably, inkar edilemez, besbelli, açıkça.Açıkgöz Eş anlamlılar : kurnaz, zeki, akıllı, keskin, akıllı, akıllı, bilerek, bilge, kurnaz, sanatsal, worldly-wise, pratik.Açıklama Eş anlamlılar : yorumlama, yorumlayan, açıklayıcı, tanımlayıcı, explicative, aydınlatıcı, didaktik açıkladığınız öğretici.rapor, rapor, deyim, anlatırken, canlandırdığı, tasvir,...Açıklamak Eş anlamlılar : açıklamak, anlatmak, aydınlatmak, aydınlatmak, açıklamak, talimat, öğretmek, göstermek, aydınlatmak, yorumlama, büyü, çözmeye, yorumlamak.açıklamak, aydınlatmak, aydınlatmak,...Açıklanamaz Eş anlamlılar : anlaşılmaz.Açıklayıcı Eş anlamlılar : açıklayıcı, açıklayıcı, detaylı, grafik, canlı, resimli, renkli, açık, güzel, yaratıcı, canlı, gerçek, particularized.besbelli.Acıklı Eş anlamlılar : zavallı, hüzünlü, kederli, piteous, acınacak halde, üzgünüm, ağlanacak, içler acısı, hareketli, dokunmadan, etkileyen.Açıklık Eş anlamlılar : nimbleness, zarafet, tesis, çeviklik, rahatlık, incelik.berraklık, açıklık, tanım, özgüllük, anlaşılabilirlik, anlayış, anlaşılır, şeffaflık, açıklık, dürüstlük, sadakat,...Acıkmak Eş anlamlılar : yemek, gıda, ferahlık, aperatif, yaymak, bayram, ziyafet, lokma, çay, erzak, yiyor, nosh.Acil Eş anlamlılar : acil, acil, şart, önemli, çok önemli, gerekli, ciddi, kritik, önemli, zorlu, ısrarlı, ağlıyor.basarak, acil, zorlayıcı, önemli, şart, çok önemli, zorlu, kritik, önemli, hemen, mezar,...Acil Durum Eş anlamlılar : noktada, acil, çimdik, kriz, kaza, arizi, şans, boğazı, inme.şans, belirsizlik, imkanı, olabilirlik, olasılık, sorumluluk, olasılığa, gereklilik.Açılış Eş anlamlılar : başlangıçta, başlangıcı, başlamasından, başlangıç, şafak, fırsat, fırsat, şans, pozisyon.delik, gap, diyafram, geçit, ihlali, ağız, fissür, ara, kaçamak, uçurum, yarık, körfez,...Açılışı Eş anlamlılar : başlama, itibaren açılış, ilk, başlangıç, kurum, galası.yükleme, indüksiyon, üniforma, başlatma, swearing-in.Aciliyet Eş anlamlılar : ısrarı, importunity, gereklilik, yakınlık, yalvarma, basınç, stres, zorunluluk, ciddiyet, yerçekimi, önem, azim, solicitousness, positiveness, azim, pertinacity.Açılmak Eş anlamlılar : ifşa, açıklamak, ortaya, açıklamak, ortaya, söyle, açıkça, duyurmak, yayımlamak, ilgili, göstermek, çıplak, maruz.açık, yaymak, göz önüne sermek, geri, açmak, düzeltmek,...Acımasız Eş anlamlılar : aralıksız, sürekli, sonsuz, kesintisiz, kalıcı, inatçı, kuvvetli, inatçı, anlatılamayan, kararlı, hafiflememiş, bulundurulduğunda, sonsuz, sürekli, hız kesmeden.yürekli, sert,...