Tüm göz Eş anlamlılar


  • Zihniyet Eş anlamlılar: outlook, tutum, küme, önyargı, döküm, bırakma, makyaj, anayasa, psikoloji, bilinç, mizaç, kişilik, karakter, bakış açısı.
  • Zil Eş anlamlılar: çanları, carillon, siren, gong, zil, çanı.ikiz.zil, pealing, tolling, sinyal, alarm, çan.
  • Zil Sesi Eş anlamlılar: uyum, kabul, jibe, maç, denk, uyum, karşılık, accord, ile uyum, aynı fikirde, işbirliği, kare, karşılık, güçlendirmek.tanığa, kesme, interpose, break, tanımlar.
  • Zimmetine Geçirmek Eş anlamlılar: çalmak.
  • Zımni Eş anlamlılar: ima, olayla, unspoken, örtülü, anlaşılan, alınan verilen, kabul için kabul etti.
  • Zina Eş anlamlılar: birleşme, cinsel ilişki, cinsel, birlikte yaşama, zina, samimiyet, kongre, irtibat, iğfal, carnal bilgi.ima.
  • Zincir Eş anlamlılar: femaleness, handcuff, zincir, emek, köstek, gyve, demir, tramell, bilbo, kelepçe.serisi, tren, dizi, arka arkaya, oda, satır, dize, zincirleme.bağlantılar, fob, örgü, kablo, halat, dize,...
  • Zincirleme Kaza Eş anlamlılar: birikimi.
  • Zincirleri Eş anlamlılar: esaret, esaret, kulluk, kölelik, thralldom, boyun eğdirme, zorlama, dümeni.zincir, pranga, trammels, ütüler, kelepçe, tahvil, gyves, kelepçe.
  • Zindan Eş anlamlılar: cezaevi.
  • Zip Eş anlamlılar: enerji, canlılık, animasyon, vivacity, çizgi, ışıltı, lezzet, şevk, neşeyle, unutamıyorum, kuvvet, elan, yumruk, sürücü, moral.çizgi, acele, bustle, sinek, acele, cıvata, hız, dart,...
  • Zıplamak Eş anlamlılar: gambol, caper, sıçramak, boğuşma, eğlence, atlamak, dans, oynamak, sıçrama, seyahat.havalı, strut, sap, adım, swank, göstermek.
  • Zırh Eş anlamlılar: kalkan, koruma, kapak, siper, armatür, kask, posta, zırh, plaka.
  • Zırhlı Eş anlamlılar: değiştirilemez.
  • Zırva Eş anlamlılar: boşboğaz kimse.saçmalık, zırva, boşboğaz kimse, göstermelik, anlamsız, saçmalık, sıcak hava, boğa, vesaire.
  • Zirve Eş anlamlılar: üst, zirve, tepe, tepe, sorguç, yükseklik, köşe, acme, zenith, kap, ipucu, kaş, doruk, doruk noktası.en fazla, son, sınırı, gaye, ne plus ultra, doruk, doruk noktası, acme, zenith,...
  • Zıt Eş anlamlılar: karşısında, aksine, dışlayan, farklı, tersi, karşı sayaç, aykırı, zıt, çelişkili, sayaç, yarattığı uzlaşmaz, karşıt.
  • Ziyafet Eş anlamlılar: bayram.
  • Ziyafet Çekmek Eş anlamlılar: şarap ve yemek, bayram, ziyafet.zevk, enchant, çekicilik, eğlendirmek, konfor, giriş, taşıma, enrapture, memnun, aktarma, lütfen, afsunlamak, etkilemek, eğlendirmek.
  • Ziyaret Edin Eş anlamlılar: dur, ücretin, çağrı, gezi, tur, mola, süre, gezi, buluşma, hafta sonu, süre, ziyaret.gidin bakın, çağrı, gelip görmek, bakmak, tur, incelemek, üzerine düşmesi, uğrayıp, arama, tarih...
  • Ziyaretçi Eş anlamlılar: konuk, arayan, visitant, sojourner, houseguest, turizm, turist, seyahat, müfettiş, yaygın, habitué, müdavim.
  • Ziynet Eş anlamlılar: süslemeler, bezemeler, abartı, işaretler, semboller, amblemler, işaretleri, perquisites, superficialities, görünüşe, haritayı, bağlantı parçaları, göstergeler, şıklık.
  • Zoka Eş anlamlılar: dalma, damla, düşmek, dalış, inmek, pike, takla, plunk.
  • Zombi Eş anlamlılar: ceset.
  • Zonked Eş anlamlılar: sarhoş.
  • Zoom Eş anlamlılar: tırmanmaya, uçmak, rise, çıkmak, yükselmek, skyrocket, mount, spiral, ilerlemek, artırmak, büyümek.kükreme, buzz, yarış, hız, vroom, çizgi, parıltılı, flash, sinek, vızıltı,...
  • Zor Eş anlamlılar: ince, şaşırtıcı, gizemli, anlaşılması zor, zor karmaşık.karmaşık, karmaşık, karmaşık, hassas, ince, hassas, zor, budaklı, şaşırtıcı, tartışmalı, kanuna, riskli,...
  • Zor Duruma Sokmak Eş anlamlılar: uyku.
  • Zorba Eş anlamlılar: kibirli, diktatör, otoriter, işgüzar, self-önemli, kendini beğenmiş, otoriter, lordly, mağrur, highhanded, kibirli, mağrur, tepeden krallığına.
  • Zorbalık Eş anlamlılar: kabadayı.
  • Zorla Eş anlamlılar: gergin, etkilenen, doğal olmayan, çalışkan, sahte, yapay, istemeyerek de olsa, kısıtlı, yapmacık, yapay, sert, huylu, samimiyetsiz, simüle.çekici, zorunlu, zorlayıcı, sert, şiddetli,...
  • Zorlama Eş anlamlılar: zorlama, kısıtlama, tarh, yükümlülük, egemenliği, zorlayıcı, zorlama.gerek, sürücü, dürtü, dürtü, zorunluluk, bağımlılık, stres, aciliyet.kuvvet, zorlama, kısıtlama,...
  • Zorlamak Eş anlamlılar: kuvvet, mecbur, sınırlamak, yapmak, kabadayı, gözdağı, basın, sürücü, yöneltmek, komut, strong-arm, zulmetmek, yenmek, tam, mecbur.
  • Zorlanmak Eş anlamlılar: yürümek.
  • Zorlaştırmak Eş anlamlılar: şaşırtmak, karartmak, karanlık, geçinip, bemuse, befog, karmaşık, peçe, ekran, karıştırmak, yıkmak.
  •