Tüm göz Eş anlamlılar


  • Crackbrained Eş anlamlılar: kırık.
  • Crackerjack Eş anlamlılar: deha, harika, geçmiş master, sihirbazı, bilgin, colossus, usta, uzman.anayasa, olağanüstü, mükemmel, birinci sınıf, uzman, üstün, topflight, önde gelen, tops, süper, önde gelen,...
  • Crackle Eş anlamlılar: crack, snap, pop crepitate.
  • Crackup Eş anlamlılar: arıza, sinir bozukluğu, daraltma, secde, bitkinlik, yorgunluk.kaza, kaza, batık, çarpışma, topu, zincirleme kaza, felaket, felaket, aksilik.
  • Crassness Eş anlamlılar: terbiyesizlik, bunun grossness, bitmişliği, küfür, indelicacy, duyarsızlık, edepsizlik, crudity, pürüzlülük, metanet, boorishness, alçaklık, churlishness, unrefinement.aptallık,...
  • Craven Eş anlamlılar: korkak, korkak, korkak, sarı, korkulu, ürkek, brakabilir, sinsi, temel.
  • Crick Eş anlamlılar: spazm, kasılma, kasılma, kramp, seğirme, sancı, kapris, ağrısı, pang.
  • Cross-Eye Eş anlamlılar: şaşılık, squint, walleye, exotropia.
  • Cross-Grained Eş anlamlılar: inatçı.
  • Crosspatch Eş anlamlılar: krank.
  • Crotchet Eş anlamlılar: merkezcillik, heves, kapris, vagary, cilvesi, caprice, freakishness, özellik, yaradılış, düzensizlik, gariplik.
  • Crouch Eş anlamlılar: sinmek, cower, sürünmek, bıldırcın, tarama, truckle, açık kahverengi, düz, toady, bootlick, kowtow, wheedle.crouch, öne doğru eğilmek, ağız kavgası, dirsek, diz.tenezzül, viraj, ağız...
  • Crummy Eş anlamlılar: kalitesiz, düşük kaliteli, ucuz, beş para etmez, değersiz, ham, işe yaramaz, sahte, önemsiz, jerrybuilt, schlocky, rezil.
  • Crypt Eş anlamlılar: tonoz, mezar, tatilde, catacomb, türbe, çukur, mezar, türbe, odası.
  • Çubuk Eş anlamlılar: kutup, sopa, bar, şaft, sap, spar, yazı, dübel, personel, asa, baton, topuz, değnek.
  • Cüce Eş anlamlılar: minyatür, akar, oyuncak, peewee, cüce, bücür.cüce, cüce, ufak tefek, bücür, karides, tot, bez bebek, manken, manken, elf, cüce, bakımlı, homunculus.gölgede, üzerinde kule, yenmek,...
  • Çukur Eş anlamlılar: taş, çekirdek, çekirdek, çekirdek, fındık.hendek, içi boş, karık, oluk, depresyon, kanal, yemlik, beşik, kanal, kanal, hendek, hendek, ders.kavite, delik, kazı, benim, uçurum, uçurum,...
  • Cul Eş anlamlılar: sokak.
  • Cumbrance Eş anlamlılar: yükümlülük.
  • Cumbrous Eş anlamlılar: hantal.
  • Cümle Eş anlamlılar: mahkum, cezalandırmak, cezalandırmak, emretmek, mahkum, adjudge, güzel, doom.görüş, yargı kararı, belirlenmesi, kararı, iktidar, bulma, sipariş, bildiri, karar, yargı, fiat, yönetmelik,...
  • Cumulate Eş anlamlılar: birikir.
  • Cunta Eş anlamlılar: klik.
  • Cüppe Eş anlamlılar: giysi.
  • Curio Eş anlamlılar: merak.
  • Curl Eş anlamlılar: büküm, kangal, rüzgar, dalga, spiral, debelenmek, dalgalanma, çelenk, toka, sicim, kırışıklık, çarpıtmak, pas, convolute, involute, rulo, dalgalandırmak.bobin, sarmal, büküm, rulo,...
  • Currish Eş anlamlılar: sevimsiz.
  • Curt Eş anlamlılar: özlü, kısa, kısa ve öz, kısa, kısa, kısaltılmış, kısaltılmış, açık, özlü, özet, gevrek, yoğun, kompakt, aktarmalıdır.brusque, kısa, ani, keskin, kaba, gıcık, çabuk, tart,...
  • Cüruf Eş anlamlılar: kirlilik, tortu, kalıntı, çıkışlar, kalanlar, çöp, kalıntıları, enkaz, önemsiz, çöp.
  • Çürük Eş anlamlılar: yara, zarar, zarar, rahatsız, hakaret, gücendirmek, sıkıntı, acı, üzülme, ısınıyor, dikmek, acı.çürüyen, çürük, kokmuş, putrescent, putrefactive, kirli, çürük, şımarık,...
  • Çürüklüğü Eş anlamlılar: dejenere, reddetme, kayma, hızlandırılmış, ayağınız, gerileme, yağma, berbat, bozuk, bozulmasına yol açar.ayrıştırılması, çürüme, yağma, putrefy, irin, kalıp, küf, açmak,...
  • Çürüme Eş anlamlılar: düşüş, dejenere, bozulmaya, buruşmak, solmak, başarısız, düşmek, cezir, küçülmek, değerini düşürmek, zayıflatmak, atık, molder, atrofi, yavaş yavaş, bezdirmek.putrefy,...
  • Çürütme Eş anlamlılar: tekzip, çelişki, olumsuz, confutation, iptal, geri çevirme, anlaşmazlık, disproof, devrilmesi, imbik, üzgün.
  • Çürütmek Eş anlamlılar: çürütmek, confute, inkâr, çürütmek, anlaşmazlık, iddia, controvert, inkar, aykırı, aykırı, olmak, geçersiz, cevap, tartışma, inkâr.çürütmek, confute, çürütmek, controvert,...
  • Çuval Eş anlamlılar: yağma, yağma, yıkım, tahrip, yatıyordu atık, yağma, yağma, şerit, yağma, ıssız, yok etmek, yıkmak, berbat, azaltmak.çanta, çanta, cep, poke, çanta, el çantası, sırt çantası,...
  •