Tüm göz Eş anlamlılar


  • Çekişme Eş anlamlılar: iddia, talep, bildirimi, bağımsız değişken, tez, pozisyon, nokta, görünüm, görüş, bakış açısı, bakış, fikir.çekişme, nifak, dövüş, çatışma, mücadele, savaş, savaş,...
  • Çekişmeler Eş anlamlılar: anlaşmazlık, sürtünme, sorun, anlaşmazlık, kavga, çatışma, kavga, çekişme, muhalefetin, anlaşmazlık, fark, farkı, factionalism, sapıklık.
  • Çekme Eş anlamlılar: seçim, seçim, seçeneği, seçtiğiniz, karar, tercih, fantezi.ayırmak, yiğitlik, çekin, almak, toplamak, kesmek, olsun.sürükleyin, römorkör, yedekte, çekmek, lug, pislik, seğirme,...
  • Çekme Için Eş anlamlılar: kök, geri, artırmak için çalışıyoruz, üzerinde tezahürat, destek, arkasındayız, teşvik.
  • Çekmek Eş anlamlılar: asansör, vinç, hatve, sapan.kusma, öğürmek, kusmak, kusturmak, ayna, kusmak, keck.çizmek, çekin, yem, özendirmek, işaret, ikna, davet ediyoruz.uzatmak, protract, dışarı sürüklemek,...
  • Çekmiş Eş anlamlılar: shriveled.
  • Çektiklerim Eş anlamlılar: emmek.
  • Çekül Eş anlamlılar: dik, tam, mutlak, dobra dobra, tam, toplam niteliksiz, ayrılmamış.yoklama, anlamak, nüfuz, defterleri, keşfetmek, araştırmak, çözmek, çözmeye, açıklamak, anlamaya, anlamak.dikey, dik,...
  • Çelenk Eş anlamlılar: sarmak, sarılarak, surround, sarkıyor, çerçeve, süslüyor, halka, rüzgar, büküm, debelenmek, sicim, iç içe, dokumak, enfold.grup, taç, sarmal, halka, çelenk, çelenk, aynayı fisto, taç,...
  • Celerity Eş anlamlılar: hız, hız, hız, fleetness, gönderme, acele, alacrity, sürat, briskness, sefer, hız.
  • Çelik Eş anlamlılar: thieve, embezzle, zimmetine geçirmek, defalcate, araklamak, kaldırın, cep, çimdik, yağma, yürütmek, purloin, çalmak, hırsız, yağma, soygun, polis.sürünme, gizlice, gizlenmek,...
  • Çelimsiz Eş anlamlılar: sırık gibi.
  • Çelişkili Eş anlamlılar: aksine, karşı muhalif, karşısında, aykırı, uzlaşmaz, savaş, aykırı, paradoksal, negatif.
  • Çelişkinin Eş anlamlılar: basit, açık, net, hatasız, tartışılmaz, düz, şeffaf, bildirimi, yadsınamaz, farklı, kolay, bağlamı, kel, belirgin, patent, unarguable.
  • Celp Eş anlamlılar: teklif, bildirim, davet, talep, yazan, çağrı, mahkeme celbi, garanti.
  • Cemaat Eş anlamlılar: paketi.iletişim, ilişkilendirme, paylaşım, communing, birbirine karışmasının, katılım.paketi.rüşvet.ganimet.derleme, grup, oğul, kalabalık, ana bilgisayar, çok sayıda, kalabalık,...
  • Çember Eş anlamlılar: heyecan.grup, halka, döngü, askı, daire, taç, tekerlek, kuşak.
  • Çembere Eş anlamlılar: çevreleyen, döşeme, kapsayacak, alın, hem, sınırlamak, kısıtlamak, örtmek, kucaklamak, yatırım, kuşatılmış, kuşatan.
  • Çemberleme Eş anlamlılar: zıplayan sağlam, kas, atletik, sağlam, iriyarı, güçlü kuvvetli, güçlü, yiğit, güçlü, kaslı.
  • Çemberlemek Eş anlamlılar: sınırlamak, sınırlamak, sınırlamak, bağlamak, dizginlemek, korse, yasaklamak, tanımlamak, frenlemek, hem, engel, engel, ayıran, içerir.sarmak, kapsayacak, halka, döşeme, kuşak, halka,...
  • Çene Eş anlamlılar: azarlamak, haşlamak, istismar, sövmek, vituperate.sohbet.sohbet, jabber, gevezelik, geveze, gab, dedikodu, konuşmak.
  • Çengel Eş anlamlılar: hayran ile alınan, fedakar, aşık, ensnared, açık.bağımlısı, habituated, yakalanmış, tuzak.
  • Cennet Eş anlamlılar: bliss, cennet, kutluluk, tutsaklık, ecstasy, sevinç, taşıma, nirvana.cennet, bundan böyle, söz arazi, valhalla, nirvana, ütopya, millennium, mutluluk, zafer, saadet, ı, uyum, sevinç, coşku.
  • Cennet Gibi Eş anlamlılar: romantik.
  • Cenneti Eş anlamlılar: iltica, sığınma, barınak, sığınak, kutsal, liman, kutsal, kapak, hideaway, uğrak.
  • Censorious Eş anlamlılar: kritik, carping, aşağılayıcı, kötü niyetli, şikayet, detaycı, faultfinding, aşağılayıcı, yakınan, şiddetli, titiz, condemnatory.
  • Censurable Eş anlamlılar: utanç verici.
  • Çentik Eş anlamlılar: nick, göçük, işaretler, işaretleme, yarık, skor, çentik, kesi, kıvrım, gash kesti.gap, vadide, sel çukuru, geçmek, bölmek, gorge, kirletmek, geçit, uçurum, kanyon, dağ geçidi,...
  • Centilmen Eş anlamlılar: fop, züppe, dostum, kabarma, beau, beau brummell, kan, coxcomb.cesur, cesur, kibar, kahraman, cesur, korkusuz, yiğit, cesur, ruhlu, yüksek ruhlu, valorous, cesur, azimli, yılmayan, cesur,...
  • Centilmence Eş anlamlılar: parlak, nazik gentlemanlike, soylu, well-bred, kibar, zarif, gallant, ekili, aristokrat, rafine.
  • Cep Eş anlamlılar: çanta, torba, çuval, fob.açılış, içi boş, kavite, delik, hendek, çukur, soket, krater, priz, kapsayıcı.yürütmek, araklamak, uygun, embezzle, purloin, çalmak, almak, kaldırın, çalmak,...
  • Cephe Eş anlamlılar: açık.maske, aldatma, açık, kaplama, gösteri, görünüş, poz, özenti, kılığında.
  • Çerçeve Eş anlamlılar: çerçeve, armatür, iskelet, iskele, düzenleme, bileşenlerin, anayasa, düzeni, şema, plan.iskele yapısı, düzenleme, planı, armatür, yapı, inşaat, başvuru, ideoloji, plan, mockup,...
  • Cerebrate Eş anlamlılar: düşünüyorum.
  • Cereyanlı Eş anlamlılar: havadar, rüzgarlı, havadar, blowy, fırtınalı, serin, serin.
  •