Tüm göz Eş anlamlılar
De Luxe Eş anlamlılar: lüks, seçim, seçin, başbakan, elite, pahalı, muhteşem, muhteşem, zarif, özel, pahalı, zengin, özel, yüksek sınıf, grand, lüks, şık.De Sopa Eş anlamlılar: sebat, sadık, bu sözümü, inat, fiş, plod, asılı, dayan, devam.De Suite Tout Eş anlamlılar: hemen.Deadhead Eş anlamlılar: mankafa.Deathless Eş anlamlılar: ölümsüz, ebedi, bozulmaz, sınırsız, kalıcı, sonsuz, ebedi, sonsuz, sınırsız, unfading, yok edilemez, sönmez.Debark Eş anlamlılar: geliyor.Debarkation Eş anlamlılar: varış.Debauch Eş anlamlılar: bozuk.Debauched Eş anlamlılar: ahlaksız, bozuk, ahlaksız, harcanmış, ahlaksız, ahlaksız, çapkın, utanmaz, bayağı, uçarı, dejenere, sapık, bozulmuş, serseri.Debelenmek Eş anlamlılar: büküm, çarpıtmak, tahrif, açmak, anahtarı, kangal, sicim, kıpırdatmak, sıyrılmak, kıvrılma, örgü.acı, ail, çekinme, ağrı, işkence, mücadele, thrash, ızdırap.Debi Eş anlamlılar: kaldırın, kaldırın, ileri göndermek, rahatlatmak, disburden, debark, karaya.salgılamak, yayarlar, kovmak, dışarı atmak, terlemek, proje, kaçak, sızmak, coşma.boşaltım, emisyon,...Debilitate Eş anlamlılar: enfeeble.Debouch Eş anlamlılar: ortaya çıkar.Debre Eş anlamlılar: hariç.Debriyaj Eş anlamlılar: kapmak, kavramak, kapmak, tutun, üzerinde hang, sarılmak, ele geçirmek, kavrama, ayırmak, uygun, yakalamak, fırlatıyorsunuz.Debriyajlar Eş anlamlılar: güç, sallanma, denetim, eller, etkisi, kavramak, ustalık, hakimiyet, bırakma, kural, gözetim, komut, kavrama.Declaim Eş anlamlılar: orate, söylev, anlatım, perorate, ilan, ileri tutun, nasihat, adres, vaaz, papalık, speechify.Declamatory Eş anlamlılar: ağları.Declivity Eş anlamlılar: eğim.Decoct Eş anlamlılar: yoğunlaşmak.Dede Eş anlamlılar: kaynak, iletiyi gönderen, hayatın kaynağı, kalbi, yaratıcısı, ilham, yazar, öncü, kurucusu, mucit, neden, öncüsü, habercisi.ata, ata, ata, üst, efendim, baba, baba, anne, baraj,...Dedektif Eş anlamlılar: sleuth, ameliyat, g-man, araştırmacı, özel dedektif, sorgulanmak adam, gizli ajan, gumshoe, dick, bloodhound, gizli ajan.Dedikodu Eş anlamlılar: gossiper, scandalmonger, talebearer, prattler, quidnunc, dedikoducu, yedikardeşi, saksağan, newsmonger, chatterbox, işgüzar, yenta.sohbet, gevezelik, tittle-tattle, chitchat, prattle, jabber,...Deface Eş anlamlılar: mar, çirkinleştirmek, bozmak, deforme, zarar, çizik, yağma, toprak, mark, sakatlamak, yara izi, leke, harabe, de facto gerçek.Defalcate Eş anlamlılar: çalmak.Defile Eş anlamlılar: bozuk, befoul, besmirch, kirli, kirleten, sully, saygısız, bulaştırmak, kusur, toprak, vitiate, smear, kontamine, aşağılamak, onursuzluk, debauch.Defin Eş anlamlılar: mezar, gömme, defin töreni, arada, cenaze.Defin Töreni Eş anlamlılar: mezar.Deflate Eş anlamlılar: alçak gönüllü, aşağılamak, bastırmak, abase, düşük, chagrin, kangren, amortisman, küçümsemek, chasten, iğne, putları kırmak.daraltma, boş, dümdüz, egzoz, shrink, sözleşme,...Defne Eş anlamlılar: onur, şeref, zafer, ödül, ödülü, şöhret, tanınmış, ayrım, tanıma, kredi, alkış, övgü.Deforme Eş anlamlılar: deforme et.Deforme Etme Eş anlamlılar: deforme, misshape, çirkinleştirmek, çarpıtmak, çözgü, büküm, viraj, işkence.yanlış, saptırmak, yanlış, misstate, aldatmak, yanlış anlaşılabilir, yanlış aktarmak, sapık,...Değer Eş anlamlılar: zenginlik, servet, varlıkları, holdings, portföy, emlak, eşyalarını, özellik.ödül, beslemek, sevgili tutun, sevgi, koruma, korumak, korumak, saygısı, hazine, takdir, hayran, saygı.değer,...Değer Artışı Eş anlamlılar: eleştiri.Değerini Düşürmek Eş anlamlılar: aşağılamak, devalüasyon, amortisman, aşağılamak, kirletmek, düşürmek, ucuzlamak, lekelemek, zayıflatmak, ayartmak, bozuk, kirleten, vitiate, fahişe, bastardize, onursuzluk, rezil.