Tüm göz Eş anlamlılar
Yerleşmiş Eş anlamlılar : doğal, doğuştan gelen, doğuştan, doğuştan, içsel, köklü, derin, sabit, ineradicable, değişmez, değiştirilemez, kusursuz, köklü, organik.Yerleştirmek Eş anlamlılar : bulun, yer, yüklemek, kurmak, koymak, bitki, ayarla, post, köşkü, yerleşmek, ev, kütük.yerleşmek, güvenli, nestle, rahat, barınak, liman, korumak, örtmek, gizlemek, gizlemek, paket,...Yerli Eş anlamlılar : yerli.yerli, yerli, endemik, otokton, doğal, homegrown, yurtiçi, doğuştan gelen, doğuştan, konjenital, kökleşmiş, doğasında.ilkel.Yersiz Eş anlamlılar : uyumsuz, uyumsuz, reaksiyonun, tozunda en zalim dövüşler, ill-sorted, hasta uygun, farklı, eşleşmeyen, uygun olmayan, uygun olmayan, yakışıksız, uygun olmayan, tutarsız, saçma,...Yes-Man Eş anlamlılar : dalkavuk, date, bootlicker, fawner, acemi, sholehah, uşak, köle, yalaka, araç, cat's-paw, hanger-on.Yeşil Eş anlamlılar : yeşil, taze bahar gibi yapraklı, gölgeli, otsu, çiçek, bayındır, bereketli, gür, verdured.toy, baharatsız, vasıfsız, deneyimsiz, ham, yarı pişmiş, deneyimsiz, naif, olgunlaşmamış,...Yeşil Işık Eş anlamlılar : onay, yetkilendirme, öncesinde, gümrükleme, damga, ciro, yaptırım, izin, onay, onaylanması, nimet, ruhsat.Yeşili Eş anlamlılar : slattern.donuk, renksiz, cansız, kasvetli, pis, karanlık, kurşun, kasvetli, cansız, sıkıcı, kısır, lezzetsiz, düz, tatsız, monoton, sıradan.Yeşim Eş anlamlılar : düzeltmek, şirret, hag, flört, ahlaksız, fare, trollop, fahişe, yeşili, fahişe, fahişe.Yeteneği Eş anlamlılar : yetenek, kapasite, yeterlilik, olasılık, bulamayanlar, anlamı, güç, potansiyeli, kudret, tesis, yeterlilik.yetki, yetenek, beceri, yetenek, verimlilik, etkinliği, yeterlilik, kapasite,...Yetenek Eş anlamlılar : yetenek, hediye, dahi, forte, yetenek, bağış, yeteneği, fakülte, beceri, gücü, eğildi.yetenek, yetenek, hissediyorum, duygu, hassasiyet, tat, muhakeme, dokunmatik, stil, şık, çizgi,...Yetenekli Eş anlamlılar : usta.yetenekli, zeki, donatılmış, iyi, yetenekli, mümkün, ustaca, usta, usta, üstün, başarılı.Yeteneksiz Eş anlamlılar : beceriksiz.uygunsuz.Yeterince Çekici Eş anlamlılar : parlak, esprili, göz kamaştırıcı, coruscating, parlak, parlak, akıllı, zeki, efervesan, önlenemez, keskin, yanıp sönen.Yeterli Eş anlamlılar : yeterli, yeterli, bol, bol, bol, bereketli, bol, liberal, tatmin edici.so-so, tolere edilebilir, fuar, fena, vasat, seyrek, orta, çok sıcak değil, hayır büyük shakes.yeterli, uygun, yeterli,...Yeterlilik Eş anlamlılar : kısıtlama, uyarı, durum, sınırlama, şart, hükmü, rezervasyon, istisna, değişiklik.yetkinlik, yetenek, uygunluk, uygunluk, yetenek, adaptasyon, fitness.koşul, eksiklik, özellik, beceri,...Yetersiz Eş anlamlılar : yetersiz, eksik, incommensurate, yetersiz, yetersiz, seyrek, eksik, eksik, ince, cimri, yarım yamalak stinted eksik.eksik, exiguous, yetersiz, seyrek, cimri, yoksul, yetersiz, yetersiz, kıt,...Yetersizliği Eş anlamlılar : eksikliği, açığı, açığı, yetmezlik, yetersizlik, olmaması, kıtlığı, kıtlık, istiyorum, yoksulluk, açlık, gerek, başarısızlık.Yetersizlik Eş anlamlılar : yetersizlik, beceriksizlik, verimsizlik, iş göremezlik, yetersizlik, yetersizlik, unskillfulness.yetersizlik, iş göremezlik, zayıflık, iktidarsızlık, çaresizlik, beceriksizlik,...Yetişkin Eş anlamlılar : yetişkin, anaç, olgun, ukrayna, yaş, büyük, olgun.olgun.Yetiştirme Eş anlamlılar : arıtma, kültür, ıslah, nezaket, görgü, medeniyet, eğitim, öğrenme, bilgelik, burs, bilgi, mektuplar.getirmek, yükseltmek, eğitmek, arka, okul, öğretmek, eğitmek, yetiştirmek, civilize,...Yetiştirmek Eş anlamlılar : teşvik, ayrıca, önceden, ilerleme, genişletin, teşvik, teşvik, iletmek, güçlendirmek, yükseltmek.yardım etmek, sevdirmek, kadar çal, iyilik ile mahkeme köri, beslemek, tenezzül,...Yetki Eş anlamlılar : güçlendirin, komisyon, izin, ruhsat, charter, garanti, etkinleştirmek, yatırım, öğrencileri.Yetkilendirme Eş anlamlılar : yaptırım, onay, izin, ruhsat, kimlik bilgileri, emri, say-so.Yetkili Eş anlamlılar : yeterli, yeterli, apt, yeterli, bol, kayda değer uygun.güçlü, yetenekli, uyum, donatılmış, yetkin, kaliteli, verimli.yetkili.kesin, kimliği doğrulanmış, geçerli, güvenilir, ses,...Yetkililer Eş anlamlılar : yetkilileri, cetveller, valiler, hakimler, yönetim, yönetim, hükümet, yönetim, bürokrasi, memurlar, pirinç, güçleri, kuruluş, belediye.Yetkilisi Eş anlamlılar : komut, güç, prestij, etkisi, güvenilirlik, saygı, saygı, ağırlık, prestij.sağ, ayrıcalık, ayrıcalıklı, komut, ücret, üstünlüğü, yargı, hakimiyet, kural, denetim, egemenlik.uzman,...Yetkinlik Eş anlamlılar : fitness, yeterlilik, yeterliliği, yetenek, yeterlilik, yetkinlik, kapasite, yeteneği, verimlilik, yeterlilik, beceri, uzmanlık, knowhow.yetkinlik.Yetkisiz Tüccar Eş anlamlılar : davetsiz misafir, trespasser, çeviriciyi, interferer, meddler, obtruder, işgalci, kaçak avcı, yabancı, yabancı.Yığın Eş anlamlılar : ürün çeşitliliği, birikimi, kompozit, congeries, holdingi, kitle, karmakarışık, hodgepodge, potpuri, karışık, olio, acervation.yığın, yığın, höyük, kitle, toplama, biriktirme,...Yiğit Eş anlamlılar : stouthearted.şişman, tıknaz, şişman, tombul, şişman, obez, thickset, yusyuvarlak, tombul, etli, tıknaz, ağır.valorous, cesur, korkusuz, kahraman, güçlü, güçlü, korkusuz, cesur, cesur,...Yiğitlik Eş anlamlılar : almak, çekin, gücüm, özü, römorkör, pislik, kapmak, kapmak, gözyaşı.sinir, cesaret, cesaret, cesaret, yiğitlik, cesaretini, omurga, kum, güven, güvence, ruhu, metanet, dayanıklılık,...Yıkacak Eş anlamlılar : serseri, zam, trek, tırmanmaya, kereste, plod, mart, zorlanmak, sürükleyin, künde, shamble, karıştırmak, gevşek, bayrak, yığın, clomp, sürüklemek.serseri, zam, trek, tırmanmak, mart,...Yıkama Eş anlamlılar : temiz, temiz, aklamak, bodur, banyo, küvet, duş, durulama, şampuan, ovmak, sürüntü, paspas, yıkamak, ıslak, hortum.banyo, temizlik, duş, ovma, abdest, nemlendirici, durulama, yıkama,...Yıkanmak Eş anlamlılar : yıkama, temiz, sabun, aklamak, duş, douche, yıkamak, küvet, bodur, sünger, deterge, mayo mayo, maillot, beachwear, tank takım, bikini.bırakın, daldırma, ıslak, kırmak, sulama, suffuse,...