Tüm göz Eş anlamlılar
Yeniden Üretmek Eş anlamlılar : kopyalama, yeniden, yeniden, yeniden, yansıtmak, tekrar, çoğaltmak, yeniden yazdırın, iz, ayna, yankı, maç, uyarlamak, fotokopi, değişiklik.doğurmak, ayı, doğurmak, çarpma, clone,...Yeniden Yapılandırma Eş anlamlılar : yeni model.Yeniden Yazın Eş anlamlılar : değişiklik.gözden geçirebilirsiniz.Yenidoğan Eş anlamlılar : bebek, bebek, kuzusu, nursling, weanling, yavru, whelp, yenidoğan.Yenileme Eş anlamlılar : tazelemek, yenileme, yeniden canlandırma, canlandırmak, canlandırmak, temiz, temiz, hava, aydınlatmak, tezahürat, müşterilerimizin, kaldırın, animasyon, canlandırmak, inspirit,...Yenilemek Eş anlamlılar : devam, yeniden başlamak, dönmek, sarılmaya, recommence, yeniden canlandırmak.yenilemek, modernize, yenileme, kokan, revizyon, yenilemek, yeni model, yenileme, gençleştirmek, furbish,...Yenilgi Eş anlamlılar : üstesinden gelmek, yenmek, en iyi, kazanmak, yenmek, dövmek, yenmek, korkutur, hakim, devirmek, devirmek, bastırmak, ezmek, bastırmak, bastırmak, fethetmek, shellac, krem.kaybı, engel, bozgun,...Yenilik Eş anlamlılar : yenilik, değişim, sürpriz, hareket, değişim, kırışıklık.yenilik, değişim, değişim, emsal, vardiya, modernizm, buluş.Yenilmez Eş anlamlılar : yenilmez, yılmaz, geçilmez, her şeye gücü yeten, her şeye gücü yeten, zaptedilemez, titanic, inatçı, yenilmez, şüphe götürmez, rakipsiz.Yenir Eş anlamlılar : eatable, yenilebilir, esculent.Yenmek Eş anlamlılar : fethetmek, yenmek, en iyi, üstün, yenmek, korkutur, boyun eğdirmek, ezmek, alçak gönüllü, bozguna, devirmek, zafer, dövmek, aşmak, yalamak.yenilgi, yalamak, en iyi, dövmek, dövmek,...Yenta Eş anlamlılar : dedikodu.Yeomanly Eş anlamlılar : cesur, dayanıklı, yiğit, cesur, güvenilir, yiğit, cesur, stouthearted, gallant, valorous, güçlü, cesur, yiğit, kahraman, cesur.Yepyeni Eş anlamlılar : yeni.Yer Eş anlamlılar : yerleştirmek, poz, koymak, koymak, koltuk, düzeltmek, ayarla, mevduat.pozisyon, istasyonu, sırası, randevu, işlev, ofis, istihdam, derece.atama, yüklemek, kurmak, atama, aday, başlatmak,...Yer Alan Eş anlamlılar : yer alan, yerleştirilmiş, kurmak, göre konuşlu, oturtulmuş, konumlandırılmış, quartered, yaşayan ikamet eden.yer alan, kurulan oturtulmuş, bir pozisyona yüklü, kurulan tünemiş, yer,...Yer Almaktadır Eş anlamlılar : olur, meydana, isabet, betide, geçmek, meydana gelip, ürün kadar varmak, ortaya, hakkında gelmek, sızmak için gelir.Yer Çekimi Eş anlamlılar : cazibe, çekme, kuvvet, eğilim, yakınsama, hareket, bent, meyil, eğim.Yeraltı Eş anlamlılar : underground.Yerçekimi Eş anlamlılar : haysiyet, rezerv, olgunlaştı, sakinlik, sakin, itidal, tören, süre.çekim, cazibe, ağırlık, çekme, basınç, ağırlık, ağırlık, kitle.ciddiyet, önemi, kadir, an, alma, sonucu, önem,...Yerde Eş anlamlılar : genişletmek.Yerel Eş anlamlılar : bölgesel, limited, sınırlı, sınırlı, kayma, yakın, yakın, komşu, komşu, yakın.vatandaş, taşralı, oturan, adamı, aborjin, autochthon.doğal.yerli, otokton, endemik, özgün, yerli,...Yerel Ayar Eş anlamlılar : konum.Yerelleştirin Eş anlamlılar : sınırlamak, bulun, atama, kesin olarak belirlemek, spot, yerleştirmek, sınırlamak, çemberlemek, sınırlamak, içeren, konsantre, karantina, dizginlemek, dar.Yerinde Eş anlamlılar : konu ile ilgili, ilgili, ilgili, uygun, uygun, uygun, münasip, uygulanabilir, hedef noktası.Yerinden Eş anlamlılar : hareket, rahatsız, koydular, vardiya, devrik, kaldırmak, derange, disarrange, çıkarmak, transfer, dislocate, prolapsusu, kökünü kazımak.yerine, ayağını kaydırmak, yerine, yerini,...Yerine Eş anlamlılar : koyun, stead.alternatif, alternatif, sub, eşdeğer, kukla, proxy, ersatz, eğreti, yedekleme, ikinci dize.değiştirme, ikame, exchange, alternatif, milletvekili, ajan, temsilcisi, ikincil, vekil,...Yerine Getirilmesi Eş anlamlılar : gaye, başarı, memnuniyeti, sonunda, gerçekleştirilmesi, tamamlama, yürütme, doruk noktası, pinnacle, kazanma, zirvesi, gözetilmesi, beraat, teslim.Yerine Getirmek Eş anlamlılar : erdirmek, bitirmek, tatmin, etkisi, transpozisyonlar, elde, başarmak, elde, tamamlamak, hakkında getirmek, yürütmek, yürütmek, fark, yakın.Yerine Koymak Eş anlamlılar : önerme.Yerini Eş anlamlılar : yerine, ayağını kaydırmak, yerinden, başarılı, yerine vekil, bir kenara, atma, reddetmek için.Yerle Bir Etmek Eş anlamlılar : yıkmak, yıkmak, ortadan kaldırmak, devirmek, aşağı çekin, seviye, devirmek, dümdüz, devirmek, yıkmak, yok etmek, berbat, dağılım, şut.Yerleşik Eş anlamlılar : ikamet eden, yaşam, yerleşmiş, konut, yaşayan, işgal, lojman, yüklü, ikamet, kurulan ettiler.adamı, oturan, işgalci, kiracı, kiracı, alıcı, kahya, müdavim, sojourner, aile reisi,...Yerleşim Eş anlamlılar : düzenleme, sipariş, sıra, sipariş, neatening, düzen, düzenlilik, yerleşim, istikrar, kompozisyon, sınıflandırma, ürün yelpazesine sahip.karar, belirlenmesi, anlaşma, ayarlama, uzlaşma,...Yerleşmek Eş anlamlılar : karar, belirlemek, yargıç, gidermek, bulmak, arabuluculuk, uzlaştırmak, hakemlik, düzeltmek, kural, hakemlik, sonuçlandırmak, hakem, hakem, kararname.lavabo, çökmek, küçülmek, cezir,...