Tüm göz Eş anlamlılar
Yanlış Yerleştirmek Eş anlamlılar: kaybetmek.Yanlış Yönlendirmek Eş anlamlılar: yanlış yönlendirmek, misdirect, yanlış, aldatmak, aldatmak, kandırmak, tuzağa, yem, martı, inveigle, kusurlu.Yanlış Yorumlamak Eş anlamlılar: yanlış anlamayın.Yanlışlıkla Eş anlamlılar: kasıtsız, kaza, istenmeyen, tesadüfi, şans, düşüncesiz, dikkatsiz, ihmal, gafil, unobservant, düşüncesiz, dikkatsiz.Yanma Eş anlamlılar: yanma, yakma, yanan, yangın, yangın, alev, yangın, ateşleme, çıra, oksidasyon, alıcı.Yansıma Eş anlamlılar: düşünce, meditasyon, müzakere, tefekkür, eğitim, sınav, düşünce, göz, spekülasyon, akıl, inceleme, lucubration, teftiş, inceleme, üzerinden gidiyor.iftira, hakaret, zina, ima,...Yansımak Eş anlamlılar: yayılmak.Yansımaları Eş anlamlılar: sonuçları, çözünürlügüne, sonrasında, sonuçları, kısacası, meyve, gelişmeler, ödüller, etkileri, reverberations, dalgaların, dalgalar.Yansıtıcı Eş anlamlılar: düşünceli, dalgın, meditative, tedbirli, dalgın, spekülatif, entelektüel, beyin, cogitative, bilişsel, felsefi, içe dönük, içe dönük, içine kapanık.Yansıtır Eş anlamlılar: düşünmek, düşünmek, düşünmek, muse, kasıtlı olarak, ağırlık, düşünmek, üzerinde düşünüp, cerebrate, eğitim, düşünün, meditasyon, neden, merak ediyorum, spekülasyon.ayna,...Yansıtmak Eş anlamlılar: cisimleştirmek.Yansız Eş anlamlılar: cinsiyetsiz, aseksüel, nötr.Yap Eş anlamlılar: jabber.havlamak.havlamak.jabber.ağız.Yapamaz Eş anlamlılar: çaresiz, etkisiz, uygun olmayan, yetersiz, etkisiz, beceriksiz, iktidarsız, aciz, güçsüz, zayıf, savunmasız, işe yaramaz.Yapamazsın Eş anlamlılar: azaltma, kasılma, azaltmak, eğlendirir, korksun, retrenchment, sıkıştırma, büzülme, sag, düşen lavabo yaş, eğik çizgi, damla, sonbahar, dalma, sigara bırakma, mermilerin, dur.Yapan Eş anlamlılar: nişanlı, nişanlı, söz verdi, sözü verdi.istihdam, işgal altındaki meşgul, kullanım, bağlı dahil, çalışma, kullanılamaz.Yapay Eş anlamlılar: etkilenen, doğal olmayan, yanlış, zorunlu, huylu, tumturaklı, okudu, gergin, put-on, unreal, sahte.sentetik, imal, imitasyon, suni, yapay, yapmacık, doğal olmayan, benzetimli, uydurma, sahte,...Yapaylık Eş anlamlılar: özenti.Yapı Eş anlamlılar: conceptualize, düzenlemek, planı, düşünmek, düşünün, somutlaştırmak, proje, analiz etmek, düşünmek, gebe, göze, görselleştirmek, resim.yapı, inşaat, yapı, çatı,...Yapıcı Eş anlamlılar: olumlu, olumlu, faydalı, yararlı, avantajlı, olumlu, değerli, üretken, pratik, yararlı.oluşturucu, üretici, üretici, fabrikatör, sanayici, mucit, iletiyi gönderen, kurucusu, yaratıcısı,...Yapılacak Iş Eş anlamlılar: heyecan, yaygara, telaş, ado, rahatsızlık, kargaşa, kargaşa, kargaşa, karışıklık, gürültü, telaş, taciz, heyecan, raket.Yapılandırma Eş anlamlılar: düzenleme, uyum, kontur, formu, yapı, yapı, oluşumu, döküm, küme, bırakma, güzelleştirme, aşamasıdır.Yapımcı Eş anlamlılar: üretici, fabrikatör, fabrikası, bitki, değirmen, dükkanı, usta, sanatkâr, yapıcı, satıcı, sanayici, çiftçi, üretici, işlemci.Yapış Yapış Eş anlamlılar: sakızlı, yapışkan, yapışkan, viscid, viskoz, tutkal, yapıştırıcı, dar, tutarlı, kuvvetli, glairy.Yapışık Eş anlamlılar: takipçisi, dindar, mümin, savunucusu, şampiyon, öğrencisi, üye, taraftar, upholder, müttefiki, kulu, destekçisi.yapıştırıcı.Yapışma Eş anlamlılar: varlık.Yapışmasına Neden Olabilir Eş anlamlılar: tıkanıklığı, pıhtı, empedans, engel, tıkanıklık, blok, bar, reçel, emboli, ipotek, sürükle, tıkanıklık, tramell, köstek, handikap, kaldırım, dezavantajı.engel, şok, engel,...Yapışmışlar Eş anlamlılar: yakınan, pişkin, titiz, ters, mızmız, geçimsiz, huysuz, waspish, eksantrik.weather-beaten, bükülmüş, çarpık, kırışmış, kösele, çarpık, deforme olmuş, kaba, çarpılmış.budaklı,...Yapıştırıcı Eş anlamlılar: yapışkan, sakızlı, tutunmuş, yapışık, olur, mucilaginous.Yapma Eş anlamlılar: üretim, üretim, inşaat, oluşumu, imalat, kompozisyon, bina, yürütme, ereksiyon, yaratma, hazırlık, şekillendirme.Yapmacık Eş anlamlılar: yapay, çalışkan, gergin, doğal olmayan, etkilenen, zorla, abartılı, ayrıntılı, zeki, meretricious, gösterişli, recherche.sıradan.Yapmacıklık Eş anlamlılar: yaradılış, özelliği, özellik, karakteristik, cilvesi, alışkanlık, işareti, döküm.özenti, affectedness, theatricality, yapaylık, preciosity.Yapmak Eş anlamlılar: bitirmek, tamamlamak, sona, sonuçlandırmak, bitirmek, yerine getirmek, yerleşmek, erdirmek, rüzgar, görmek, başarmak, elde, başarılı.mecbur, kuvvet, ikna etmek, yöneltmek, mecbur,...Yapmak Ile Eş anlamlılar: çalmak, alır, yürütmek, araklamak, purloin, uygun, polis, kaldırın, çimdik, hırsız, çalmak.Yaptıkları Eş anlamlılar: eylemler, eylemler, olaylar, işleri, dava, hareketleri, gidişat olarak, işler, işler, koşullar, başarıları, davranış, davranış.