Eski Eş anlamlılar


Eski Eş anlamlılar Isim formu

  • hakkım, miras, bağış, gerileme, reversion, patrimony.
  • miras, gayrimenkul, hazırlamak, hatıra.

Eski Eş anlamlılar Sıfat formu

  • basmakalıp, bayat, moth-eaten, yorgun, yıpranmış, tatsız, klişe, olağan, sıradan, lezzetsiz, stok, geleneksel.
  • demode, arkaik, güncel, passé, eski moda, antika, tarihli, eskimiş, terkedilmiş, outworn, eski, bitkin, soyu tükenmiş, eski şapka, out.
  • eski püskü, yıpranmış, basmakalıp, bayat, gri, senil, harap çürük, kötüleşti.
  • eski, küflü, kuru, bozulan, bozulmuş, kokmuş, havasız, düz, ekşi, dağılan, solgunluk, lezzetsiz.
  • eski.
  • önceki, eski, bir kez, geçmiş, önceden, eskiden, bygone.
  • önceki, önceden, söz konusu, sonraki, yukarıda belirtilen, geç, kez, müjdeli, eskiden, vaktiyle, cidevant.
  • paslı, sert, donuk, hantal, ilgisiz, cansız, yıkanmış bitkin, harcanan, yaşlı, solmuş, yıpranmış, işe yaramaz tepenin üzerinde.
  • uzak, eski, antika, ilkel, dateless, antediluvian.
  • yaşlı, olgun, deneyimli, oturaklı, gelişmiş, yetenekli.
Eski Veri türünün eşanlamlısı bağlantılar: miras, bağış, gerileme, reversion, miras, hazırlamak, hatıra, basmakalıp, bayat, moth-eaten, yorgun, yıpranmış, tatsız, klişe, sıradan, lezzetsiz, stok, geleneksel, demode, arkaik, güncel, passé, eski moda, antika, tarihli, eskimiş, outworn, eski, bitkin, soyu tükenmiş, eski püskü, yıpranmış, basmakalıp, bayat, gri, eski, küflü, kuru, kokmuş, havasız, düz, ekşi, solgunluk, lezzetsiz, eski, önceki, eski, geçmiş, önceden, eskiden, bygone, önceki, önceden, söz konusu, sonraki, geç, kez, müjdeli, eskiden, paslı, sert, hantal, ilgisiz, cansız, harcanan, yaşlı, solmuş, yıpranmış, uzak, eski, antika, ilkel, antediluvian, yaşlı, olgun, deneyimli, gelişmiş, yetenekli,

Eski sözcükler