Tüm göz sözcükler


  • Tek Taraflı sözcükler: even-handed, adil, eşit, adil, vicdani.dengeli, hatta, sıkı kapatın.
  • Tekelci sözcükler: rekabet, laissez-faire, genel.
  • Tekil sözcükler: ortak, bol, sıradan, evrensel, birden çok, çok sayıda, fungible.sıradan, gündelik, tanıdık, normal, olağan, sıradan.
  • Teklif sözcükler: ret, reddi, reddi, para çekme, ret, inkar etme.çöp, geri almak, inkar, kesinti, çekilme, kabul etmiyoruz.
  • Teknik sözcükler: vazgeçilmez, gerekli, önemli, nonexpendable, çok önemli, gerekli, yeri doldurulamaz.
  • Tekrarlayan sözcükler: taze, yeni, ilginç, değiştirme, heyecanlı, beklenmeyen değişiyordu.tekil, nadir, ender, freak, izole.
  • Tekstil sözcükler: kısmen, kısmen, biraz eksik olarak, nispeten.yavaşça, hafif, yumuşak, hafif, orta.
  • Tel sözcükler: zevk, hoşgörü, lokum, meltem, ek.
  • Telaffuz sözcükler: göze çarpmayan, ince, şüpheli, küçük.
  • Telaş sözcükler: belirsizlik, karanlık, belirsizlik, dolambaçlýdurum.sakinlik, huzur, huzur, huzur, sakinlik.
  • Telaşlı sözcükler: sakin, hatta, huzurlu, sakin, phlegmatic, serin, sakin, self-controlled, dengeli, parfümün.sakin, toplanan, sakin, huzurlu, rahat.sakin, dingin, sakin, düzenli, huzurlu.imprecise, belirsiz,...
  • Telefon sözcükler: hidebound, katı, hiyerarşik, tabakalı, kapalı, yekpare.torpid, sert, ifadesiz, mat.hareketsiz, sabit, taşınmaz, sesil.
  • Teleskop sözcükler: genişletmek, uzatmak, yükseltmek, dışarı çekmek, dışarı eti.
  • Tembel sözcükler: canlı, enerjik, hareketli, meşgul, çalışkan.çalışkan, aktif, enerjik, hareketli, çalışkan, yorulmaz.
  • Tembellik sözcükler: etkinlik, efor, şevk, canlılık, sanayi, enerji.
  • Temel sözcükler: gereksiz, aksesuar, ilave, ek, gereksiz.arizi, kaza, periferik, ortaöğretim, aksesuar, marjinal.komut verme, önemli, üstün, güçlü.yüzeysel, bağlı kuruluş, ikincil, küçük, yardımcı,...
  • Temerity sözcükler: çekingenlik, korkaklık, bashfulness, korku, çekingenlik.
  • Temiz sözcükler: hırpani, özensiz, dağınık, düzensiz.kirli, kirleten, leke, spot, toprak, karışıklık, kontamine.kısmi, yarım, düzensiz, düzensiz.kirletti, kötü, kaba, kusurlu, ahlaksız.beceriksiz,...
  • Temizleyin sözcükler: toprak, kirleten, engel, engel, yakın, çubuk, yapışmasına neden olabilir.sokmak, şarj, suçlamak, suçlamak, suçlu.engel, tıkanmış, sinirlendi, sıkışmış, kapalı, engel,...
  • Tempolu sözcükler: gevşek, bolluk, uyuşuk, enervated, yavaş, cansız.
  • Temporize sözcükler: karar, hareket, yüzleşmek, üzerinde yerleşmek, hızlandırmak, yürütmek.
  • Temsilcisi sözcükler: freak, anomali, tuhaflık, anormallik, istisna, sapmaları.atipik, sıradışı, sıradışı, garip, anormal, anormal, anormal.
  • Teorik sözcükler: pratik, pragmatik, deneyimsel, endüktif.
  • Tepe sözcükler: içi boş, vadisi, depresyon, delik, dell.nadir, depresyon, en az, sıfır, kaza, çöküş, yıkım.
  • Tepeden sözcükler: saygılı, düşünceli, mütevazi, sağduyulu.
  • Terbiyesiz sözcükler: sivil, saygılı, nazik, obliging, conciliating, complaisant.zarif, ekili, zarif, şık, well-bred, güzel.mübarek, shriven, saf, erdemli.
  • Tercih sözcükler: reddetmek, görevden, karşı karar, ekarte, geri çevirmek, hariç.reddetmek, dışlamak, üzerinden geçmek.indirgeme, düşürmek, downgrade, bastırmak, durduramaz.adalet, haklılığını,...
  • Tereddüt sözcükler: güvenli, emin, ileri, siki, kararlı, pozitif.acele, precipitancy, aniden, tutarsızlık, hastiness, hotheadedness.karar, gidermek, inat, bir silah sopa.
  • Terfi Edin sözcükler: azaltmak, kısaltmak, azaltmak, düşürmek, istifa.
  • Terk Edilmiş sözcükler: aziz, dostluk, bakım, kabul edilen, ekledi.ahlaki, iffetli, erdemli, saygın, bastırılmış, priggish, sofu.
  • Terk Etmek sözcükler: kucaklamak, sarılmak, uygun, tarafından sopa, kalır, kal, devam etmek için.kısıtlama, dikkat, basiret, kendini kontrol, farkındalığı, müzakere.
  • Terketmek sözcükler: sadık kalır, devam, bakım, uymak için.
  • Terminal sözcükler: ilk, başlangıç, ilk, her şeyden önce açılış, tanıtım, prefatory.
  • Ters sözcükler: evet, sorunsuz, doğru doğru.
  • Ters Çevirin sözcükler: göz ardı, görmezden, ihmal, kibir, eleştirmek.tutmak, tutmak, korumak, üzerinde tutun, kesinti.
  •