Tahmin Eş anlamlılar


Tahmin Eş anlamlılar Fiil formu

  • hesaplamak, sanırım, ölçmek, yargıç, değerlendirmek, saymak, rakam, düşünün, boyutu, tartmak, tespit.
  • kabul, atfetmek, uygun, ele geçirmektir,, girişim, kalınlaştırma, özgürlük almak, empoze, kötüye, istismar, yararlanın.
  • kehanette bulunmak, tahmin, augured, prognosticate, kehanet, peygamberlik, göze, prearrange, önceden, başarmak, hazırlamak, düzen, planı, arsa, anlaşmak.
  • kehanette bulunmak, tahmin, prognosticate, peygamberlik, foreknow, ilahi, kehanet, vaticinate.
  • koyun, forerun, kurşun, pioneer, foreshadow, antedate.
  • öngören, beklemek, bekliyor, hayal, düşünmek, saymak, bekliyoruz, umut, dehşet, tutuklama.
  • önlemek, engel, müdahale önlemek, caydırmak, ekarte, kapalı kafa, tomurcuk içinde nip.
  • tahmin, kehanet, augured, ilahi, forebode, kehanette bulunmak, peygamberlik, prognosticate, bekliyoruz, hayal, göze, mirastan.
  • tahmin, yargıç, bekliyoruz, hayal, sanırım, hesaplamak, saymak, rakam, ölçmek, tespit, bahis.
  • varsayalım, kabul, varsaymak, önerme, hipotez, yüklem, varsayımında, düşünün, mirastan, sonucuna, toplamak, sanırım.

Tahmin Eş anlamlılar Isim formu

  • hesaplama, yargı, değerlendirme, tahmini, görüş, değerleme, sezgiye sanırım.
  • tahmin, kehanet, prognostication, öngörü, önbilgi, prevision, beklenti, varsayım, prognoz, fd, altıncı his, esp.
  • tahmin, prognoz, prognostication, kehanet, beklenti, gaipten haber verme, uyarı, vaat, tehdit, ibret, alâmet, augury.
Tahmin Veri türünün eşanlamlısı bağlantılar: sanırım, yargıç, değerlendirmek, saymak, rakam, düşünün, boyutu, tartmak, tespit, kabul, atfetmek, uygun, girişim, empoze, kötüye, kehanette bulunmak, tahmin, prognosticate, kehanet, göze, prearrange, önceden, başarmak, hazırlamak, düzen, planı, arsa, anlaşmak, kehanette bulunmak, tahmin, prognosticate, ilahi, kehanet, koyun, kurşun, foreshadow, antedate, beklemek, bekliyor, hayal, düşünmek, saymak, bekliyoruz, umut, dehşet, tutuklama, önlemek, engel, caydırmak, ekarte, tahmin, kehanet, ilahi, forebode, kehanette bulunmak, prognosticate, bekliyoruz, hayal, göze, mirastan, tahmin, yargıç, bekliyoruz, hayal, sanırım, saymak, rakam, tespit, bahis, varsayalım, kabul, önerme, düşünün, mirastan, toplamak, sanırım, hesaplama, yargı, değerlendirme, tahmini, görüş, değerleme, tahmin, kehanet, prognostication, öngörü, önbilgi, prevision, beklenti, varsayım, prognoz, tahmin, prognoz, prognostication, kehanet, beklenti, uyarı, tehdit, ibret, augury,